bugün

entry'ler (54)

ufak tefek cinayetler

ilk bölümü itibariyle "bu muydu yani?" dedirtti.

birinci bölümün özeti: zengin erkek avcısı 3 kadın, bol keseden zenginlik, hayatı sikilen bir doktor, bol keseden mercedes, fok balığı konuşmaları, biraz daha zenginlik, aşırı makyaj, birbirinden bağımsız kurgular, konu bulamamışlık, son bir kez daha zenginlik ve kapanış.

sözlük kızlarının istemem yan cebime koy sevdası

henüz yeni olmama rağmen fark ettiğim tespittir. açıklıyorum:

öncelikle belirteyim, genelleme yapmıyorum ama genel anlam kullanıyorum. bir başlık altında çat çat isim ifşa etmek bana yakışmayacağı için genel kullandım.

mesela bir erkek yazar, bir dişi hakkında olduk olmadık entryler yazıyor. inceden yürüyor veya bildiğin sağlam adımlarla yürüyor. yanlış anlaşılmasın gözümüz yok ama dikkat çekiyor sözlük içerisinde. genelde popüler bayan yazarlar üzerinden bu diyaloglar dönünce de tabi açılan başlıklar prim yapıyor. şimdi "sanane" diyecek olanlara peşin peşin söyleyeyim, hiç de banane filan değil. zaten amacınız dikkat çekmek olmasa özel mesaj denen bir şey var, oradan işinizi görürsünüz.

yani kadın/erkek farketmeksizin bu tip başlıklar açanın amacı kesinlikle ilgi arsızlığıdır. kızmayın.

her neyse bu tip başlıkların altında er kişi playboy ilan ediliyor. ismi geçen bayan yazar ya da kankileri tarafından "ya deme öyle ama" modunda yaklaşılıyor ama bir bakmışsın ki birbirlerini takip ediyorlar filan.

ay ne cici.

sözlük içerisinde cool takılıp entellektüel başlıklarda takılan sözlük kadınları da maşallah bu başlıkları görünce kendilerinden geçiyorlar. hoşlarına gidiyor belli ki.

rahatsız olsan takip etmezsin dimi ama. kikiki diyerek ufaktan göz atmalar, cilveleşmeler gözden kaçmıyor.

not: arsiz kardeşim iyi yapıyorsun valla. merak etme ilgisiz gibi davransalar da sana tapıyorlar.

halı sahada maç yapan erkek

maç yapmayı anca playstation'da becerebilen bebeleri kaile almayacak erkektir.

ılık diyenleri ılıtır ılıtır içer.

uludağ sözlük halı sahaya gelecek adam veritabanı

adana içi olası bir organizsyonda ya allah diyerek orta saha olarak katılabilirim.

amk yazmak günah mı

yazmak değil, yapmak günah.

tabi nikahlı karın değilse.

instagramdan tanıştığın kızla evlenmek

yadırganmamalı.

instagram'da yüzlerce filtre ile kendini kapatıyor, gelinlik giydiği gün de binlerce liralık makyajlarla kapatacak yüzünü.

bitcoin

görsel

zall de şu sıralar bitcoin'e sarmış belli ki.

ismail bekle hacı, ben doğru zamanda sana bilgi ulaştıracağım.

barbar rick e iş bulmak

neyi başardığı için verdikleri anlaşılamayan burs türüne sahip olduğunu iddia eden yazar.

ed: açıklama için teşekkürler. o zaman haydi sana iş bulalım ne diyeyim :)

doctaignorantia yı sevdim sözlükten

uzun uzun okumanıza gerek yok.

sonlarında tek bir yerde doğru konuşmuş: "şimdi sıra sende" yazmış.

zaten sırayla herkese yürüyor. bir tek orası doğru, yazının tamamını okumanıza gerek yok.

kedi seven erkek candır

neden kedi seven erkeklere olumsuz anlamlar yüklenir ki?

bir canlıyı sevmenin neresi kötü olabilir ki. üstelik ufak tefek, sana muhtaç, senin sayende hayatta kalması daha muhtemel bir canlı o.

namus temizlemek

bir kadının kendi namusuna sahip çıkamayacağını düşünen gerzeklerin, kendince geliştirdiği yöntemler bütünüdür.

özellikle doğu bölgelerinde daha sıklıkla görülür.

hastası olunan sözler

beşeren insan değildir.

zallenmek

sobelenmek gibi kullanılabilecek, uludağ sözlük içi zall'e yakalanma durumudur.

(bkz: başlık parsellemek)

tam boşalacakken akla zall ın gelmesi

ne içiyorsunuz lan siz sabah sabah?

(bkz: zallenmek)

caner erkin

zengin bebelerin torbacısı gibi bir sıfata sahip beşiktaş futbolcusu.

güne bir bilgi bırak

o da seni nihayetinde sevebilir.

söylemeden öğrenemezsin.

decathlon

insanın girince bir şeyler alıp çıkamayacağı türden bir spor mağazası. ikea gibi.

kendi kendiyle konuşmak

iyi gelen bir eylemdir. insanın kendi iç sesini dinlemesi kadar doğal ne olabilir?

mutluluğun formülünü belirleyecek kişi olsaydınız

"üretmek" olurdu. en azından insanlığa faydamız dokunurdu sürekli gelişirdik.

tabi bunu üremek olarak algılayacak beyinler de var malesef.

gs nin ayağa kalk koreografisi

bak açıklayayım, otur dinle:

bu tarz hareketli koreografiler aylarca süren emekler sonucu hazırlanır.
öyle 3-5 günde veya 1-2 haftada rahatça çıkartılabilecek olsaydı bjk veya fb taraftar grupları da yaparlardı.
zaman, özveri, tecrübe ve zeka gerektirdiği için sayılı taraftar grupları yapabiliyor.
geri kalanlar anca bağırıyorlar, bununla övünüyorlar. şu kadar desibel böğürdük rekor kırdık oley gibi.

herneyse,

son 2 senedir düşüşte olan galatasaray için, geçen seneki bursaspor maçında taraftarların açtığı "ayağa kalk" pankartı oldukça ilgi çekmişti ve slogan haline gelmişti. zaten bu koreografinin hazırlanmaya başlanması da aylar öncesine dayanıyor.

anlatılmak istenen mesaj ise; gs yorulmuş ve diz çökmüş iken ayağa kalk tezahüratlarıyla tekrardan ayağa kalkıyor ve yumruğunu kaldırıyor. ben burdayım artık demek istercesine. zaten zirvede olduğumuz için bu pankart uygun bulunuyor. yani bunu anlamayacak bir şey yok aslında. zor değil. çok az beyin kullansanız çözeceksiniz de o da çıkmıyor işte.

o az bir beyni biraz bu olayı çözmek için kullansanız, bu tarz koreografileri sizin takımlar da hazırlayabilir.